Japonya’da STEAM Eğitimi: Uluslararası Bir Karşılaştırma

Japonya’da STEAM Eğitimi: Uluslararası Bir Karşılaştırma

Japonya’da STEAM Eğitimi: Uluslararası bir karşılaştırma

OECD tarafından üç yılda bir düzenlenen PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) 15 yaşındaki öğrencilerin üç alandaki (okuma-anlama, matematik ve fen bilimleri) başarı seviyesini uluslararası düzeyde ölçen bir çalışmadır. Bu çalışmaya birçok ülke kendi seviyesini diğer ülkelerle karşılaştırmak amacıyla katılır.

Matematik ve Fen Bilimleri Japonya’nın en iyi olduğu alanlardır. Bu nedenle Japonya her PISA çalışmasında bu iki alanda üstün başarı elde etmektedir. Ancak, araştırmalar Japon çocukların diğer ülkelerdeki çocuklara göre fen bilimleri derslerini daha az sevdiğini ortaya koymakta: Bu alanlarda başarılı olan birçok öğrencinin kendilerine farklı alanlarda bir kariyer çizdikleri gözlemlenmektedir. Bunun temel nedeni, yüksek not alsalar da öğrencilerin M matematik ve fen bilimlerini “zor alanlar” olarak görmeleridir.

Bu soruna bir çözüm önerisi olarak Japonya’da STEAM eğitiminin önemi gündeme gelmiştir. Çocukların matematik ve fen bilgisi alanlarına gerçek anlamda ilgi duymaları için eğlenerek öğrenme yolu izlenmelidir. Bunu sağlamak içinse çocuklarda merak uyandıracak ve onların yaratıcılığını açığa çıkaracak öğrenme faaliyetlerinin programa dahil edilmesi gerekir. Okullarda, çocukların pro-aktif öğrenme davranışı sergilemesi desteklenmeli, öğrenmeyi eğlenceli kılarak yaratıcılık ve merak unsurlarını bir araya getirmek ve böylece fen bilimlerini gerçek anlamda sevilen bir alan haline getirmek amaçlanmalıdır. Akademik başarı yalnızca test sonuçları ile sınırlandırılmamalı; fen bilimlerine karşı duyulan ilginin artması için konular üzerinde derinlemesine düşünme ve çözüm üretme yetisi geliştirilmelidir. Japon eğitim sistemi adım adım STEAM programını müfredatına uyarlamaktadır ve gözle görülür bir değişim şimdiden gözlemlenmeye başlamıştır.

Türkiye’de durum nedir? PISA sonuç grafiği Türkiye’nin fen bilimleri alanındaki başarısının diğer birçok ülkeye göre düşük kaldığını gösteriyor. Bu konuda şahsi bilgim sınırlı, ancak konunun uzmanları ile yaptığım görüşmelerde Türkiye’de halen geleneksel “dikte etme yolu ile öğretme” sisteminin uygulanmakta olduğunu fark ettim. STEAM bu sorunla başa çıkmanın bir yolu olabilir. Çocukların bir olayın neden ve nasıl geliştiğini anlaması önemli. Daha da önemlisi, çocukların “öğrenme” sürecinde aktif rol alarak bağımsız düşünme yeteneklerini geliştirmeleri. Bu ikisi olduğunda, fen bilimleri performans grafiği yükselmeye başlayacaktır. Çocuklar, fen bilimlerini eğlenceli bulmaya başladığında konu ilgilerini çekecektir. İşte bunu sağladığımızda STEAM eğitiminin ilk hedefine ulaştığını söyleyebiliriz. Öğretmenin bu süreçteki rolü ise, sözünü ettiğimiz öğrenme ortamını yaratmak olacaktır.

Kenichi Kubota Ph.D., Emeritus Professor, Kansai University